25 Kasım 2013 Pazartesi

Öğretmenler gününde, süper güçleri olan veliler aranıyor!

Ne yalan söyliyeyim, doğrusu bu valla' ben kıskanıyorum!
Veli kıskanıyorum!!!

Öğretmen arkadaşlarımın anlattığı velileri, Blogcu Anne'yi, Hülya'yı, Açalya'yı, Günün Çorbası'nı, Deryamercanı'nı, Yasemin'i, Esra'yı, Baba Olmak'ı ve geçen yazıya yorum bırakan bissürü bissürü anneyi-babayı-teyzeyi-büyükanneleri-ablayı, çocuğunu temsil eden, çocuğu adına seçilmiş, çocuğu adına konuşan kişiyi; yani veliyi kıskanıyorum!

Bana denk gelmiyor bu velilerden,  12 yılda bana hep...

  • Okuldaki beslenme ara öğündür diye diye tüytaban bir dile sahip olmama rağmen "Bu liste çok zayıf, doymuyor bu çocuk, eve gelince açlıktan bana saldırıyor nerdeyse"ciler...
  • "Bu çocuk beslenmesini bitirmeden eve geliyor beslenmesine bakmıyor musunuz"cular (Alıştırma dönemi denilen ilk haftanın ardından, okulda beslenmenin başladığı 3. gün)...
  • Çocuktur bir gün de canı yemek istememiştir, öğretmeni zorlamamıştır; "Hayır zorlayacaksın, buraya eğitim almaya gönderiyoruz biz, sözünü diletemiyor musun"cular...
  • "Öğretmen, bugün yumurtasını yedi mi"ciler...
  • Kabuğu soyulmamış yumurta gönderenler...
  • "Kabuklu yemiş gönderirim ben, bi' zahmet sen de ayıklayıver"ciler...
  • Kabuğu soyulmamış portakal gönderenler(Okulda bıçak olmadığını bildiği halde)
  • Domatesle peyniri aynı kapta gönderip, ortaya çıkan o "bulamaçı" çocuğunun yemesini bekleyenler...
  • Kapağının tam örtülmediğini bildiği halde "Dökülmez zannettim"ciler...
  • Plastik kaplarda yemek gönderen, sonra da organik beslenme dersi verenler...
  • Bildiğin alüminyum folyoya salatalık sarıp, sonra da "hijyenik değil" diye okulu beğenmeyenler...
  • Bildiğin somun ekmeği ortadan ikiye kopararak gönderenler...
  • Ütüsüz, buruş buruş beslenme örtüsü getirenler...
  • Getirene şükretçi, bir de günaşırı unutanlar...
  • Beslenme kabını açabilmek için Einstein'ı buldurtanlar...
  • Öğretmenin kayınvalidesiyle geçinip geçinemeyeceğini anlamak üzere, düğümlenmiş poşet içine yemek koyanlar...
  • Öğretmeni bir sihirbaz gibi görmek isteyip; çocuğun toplam bir haftalık yemeği tek beslenmede yemesini bekleyenler...
  • Bir gün de az koyayım da, çocuğum "tabağımdakilerin hepsini bitirdim" duygusunu yaşasın yerine, hep fırsattan istifade daha çok daha çok yesinciler...
  • Meyve kelimesini nedense meyve kasası gibi algılayanlar...
  • Sen sağlıklı dedikçe hazır pohaçayı, hazır keki(Keki bile!), hazır kurabiyeyi, kantin tostunu dayayanlar...
  • Beslenme listesine isyan edene "Önerinizi alalım, yeniden şekillendirirelim" dediğiniz de; köfte-patates kızartma gibi sağlıklı(!) öneri sunanlar...
  • Her şeyi bilen, ama nedense-görmezden gelinerek- vazgeçilemeyen hazır meyve suyu kullanıcıları...
  • Israrla çocuğuna bir fırsat vermeyip "Hayır o bunu yemez"(Ballı-tereyağlı ekmek) deyip çikolatalı ekmek gönderenler...
  • "Bizimki gezerek yemeye alışkın o yüzden yemiyor" demekle ne demek istediği anlaşılamayanlar...
  • "Siz zorlasanız, biraz sizden korksa aslında" demekle beni ne olarak gördüğü anlaşılamayanlar...
  • Çocuğunun değil, kendi zevkinin ürünü olan 888 düğümlü ayakkabıyla çocuğunu okula gönderenler...
  • Mont giydirme becerisi kazandırılmamış 5 yaşındaki çocuğa öğretmeni kazandırsa bile "kıyamayıp" ısrarla-inadına kendi giydirenler...
  • "Kışın çocuğa atkı-eldiven-bere vermeyin kontrol edemiyor, yanınızda götürün" dediğiniz halde ille de verenler...
  • Siz çocuklara gösteri yaptırmıyoruz dediğiniz halde; çocuğum gösteriye çıksın, yıl sonu, olmadı 23 Nisan, o da olmadı yerli malları haftası ama ille de bir gösteriye çıksın diyenler...
  • "Benim güzeller güzeli kızım dururken o çocuğa pamuk prenses rolünü vermeniz hiç olmamış" diyerek oyuncu seçimini eleştirenler...
  • Şu gün getirin dediğiniz belgeyi, başka bir gün getirenler, siz hatırlatınca getirenler, "ah hep unutuyorum"cular, belgenin arkasından koşturmasını bekleyenler, belgeyi kaybedenler...
  • Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı okulda, belirlenen müfredatı takip ettiğiniz halde size müfredat öğretenler...
  • Elindeki izin belgesinde her türlü ayrıntı yazmasına rağmen, okumayıp, hemen imzalayıp, sonra yazılı olanları tek tek soranlar...
  • Kendi çocuğunu göndermediği bir gezide, tüm sınıfın gitmemesi yönünde ısrarcı olabilenler...
  • "Bu çocuğunuzun çeyizi olacak" dediğiniz, dosyaladığınız ve saklasın diye verdiğiniz, emanet ettiğiniz eserleri ertesi gün veya hafta çöp gezegenine postalayanlar...
  • Etkinlik zamanında öğretmen çağırmayı alışkanlık haline getirenler...
  • "Çocuklarla olması gerektiği zaman"da telefonunu açmayan öğretmenini eleştirenler... 
  • Devamlı surette çocuğunu, diğer çocuklarla kıyaslayanlar...
  • Başka bir çocuğun başarısını ya da yeteneğini alkışlayamayanlar...
  • Gece geç yatan çocuğun sınıfta uyukladığını kabullenemeyenler...
  • Her cuma eve gönderdiğiniz bilgi kağıdına "emniyet kemeri takalım, çocukları arka koltuğa oturtalım" yazdığınız halde bunu hiç görmeyenler...
  • "Her akşam uyumadan önce bir kitap okuyalım" dediğiniz halde buna vakit bulamayanlar...
  • Çocuklarındaki yaratıcılığın ve şaşırma duygusunun yok olmasını "Yetenek Sizsiniz" izlemekten kaynaklandığını söyleyip Acun'u eleştirenler...
  • Çocuğunu alması gerektiği saatte almayanlar, habersiz uzun süre bekletenler...
  • Yaptığınız işi kolay görenler, iş öğretenler...
  • Yaptığınız işi beğenmeyip, alternatif sunamayanlar...
  • Sizinle sorun yaşadığı halde, sizden vazgeçemeyenler...
  • Akşam 22:00'den sonra öğretmenini arayabilenler...
  • Basit bir teşekkürcüğü, günaydını esirgeyenler...
  • Kişisel bloğundaki yazılarını beğenmeyip, değiştirmesini isteyenler...
  • Ve şimdi aklıma gelmeyen daha nice ibretlikler...
denk geliyor :(

Benim neyim eksik sorarım şimdi size?
Ben de yukarıda zikrettiğim velilere öğretmenlik yapmak istiyorum, ben de!
Çiçek istemem, var benim çiçeğim...



HANİMİŞ: Elbette incir çekirdeğinin içinde beklettiğim ÖZENLİ veliler de oluyor, ama onlar bu yazının konusu değiller, zaten hiç olmasınlar da...


12 yorum:

  1. seni çok iyi anlıyorum ben de hem veli hem öğretmenim kendim gibi veli istiyorum çok mu istiyorum bilemiyorum.ANLAYIŞ NERDE?

    YanıtlaSil
  2. ee olmamış link verme olayı hocam :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Oldu şekerim; yaş 32: Ve Reyhan balık tutmayı öğrendi!
      Çok teşekkür ederim, çok.

      Yardım eden taaa nerelerden öğretiyor; web tasarım kursuna giden ve bana öğretmeyen abime gidem de havamı atem müsadenle :)

      Sil
    2. hah olmuş. hakkındır valla at havanı

      Sil
    3. SÜPERSİN....ÇEKİM KUVVETİNE SAĞLIK...ZORU ÇOK İSTEDİĞİN İÇİN SANA HEP EN ZORLARI,EN ÇÖZÜLMESİ GEREKENLERİ GÖNDERİYOR YÜCE RABBİM...CEVAP BU OLMASIN???SEVGİLER...PINAR

      Sil
    4. Ver gazı Pınar'ım ver; bugün zira "yazacam şimdi bir yazı heee" dedirtecek şeyler yaptılar gene ya huuu!

      Sil
  3. aha da benim veliler :)İlk veli toplantısında çocukların okula alışma döneminde yemek konusunda -asla- ısrar etmeyeceğimi ne kadar vurgularsam vurgulayayım "hıı sen yemek işinden ne anlarsın, kilondan da belli zaten" bakışıyla yukardan aşağı süzen :)

    YanıtlaSil
  4. Tebrik ederim hafıza süper bence. Her şeyi hatırlamışsın hocam:)

    YanıtlaSil
  5. bende her öğretmenler gününde aynı sıkıntıyı yaşıyorum..her yerde beni anlatıp ne kadar sevdiğinden bahseden öğrencilerimden çiçeği 5 dakikalığına verip dersin bitiminde geri alıp başka öğretmene temelli vermeler ne hoş demi...:)

    YanıtlaSil
  6. her yerde beni anlatıp ne kadar çok sevdiğinden bahseden öğrencilerimden çiçeği 5 dakikalığına verip dersin bitiminde geri alıp başka bir öğretmene hediye etmesi öğretmenler günününe özel kutlama :)))))))))

    YanıtlaSil
  7. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil

Reyhan Cadısı derler ki;