28 Aralık 2008 Pazar

isterim... isterdim...


  • Anlamsızca parmaklarımı yüzüklerle doldurmak; yazı ya da temizlik işi yapmak.
  • Yeşil temizlik eldivenlerimi takarak temizlik rehabilitasyon seansına başlamak.
  • Zihnen, bedenen ve sonuna kadar tembellik yapmak
  • Süpsüslü masalar hazırlamak
  • Prensesler gibi uyandırılmak
  • Sergiler gezmek
  • Gezilen sergilerden sonra kıskanıp,kudurup; yeniden tasarım dolu sergiler açmak
  • Dekorasyon dergilerine bakmak
  • Ülker rodeoyu fıstıklarını eze eze, çıtır çıtır yemek
  • Kremlin Sarayından daha şeker, bir saraycıkta oturmak
  • Hep gezmek, yeni yerler keşfetmek, hep et yemekleri yemek
  • Melekler rendelenirken karların altında Ahmet'le hop hop zıp zıp oynamak
  • Gitarımla "daha dün annemiz" şarkısından başka parçalar da çalabilmek




  • Yatağında yatan ve ne yazık hep yatacak olan yan flütümden en azından bir ses, bir nefes çıkarabilmek


  • Çocuklar için sıradışı eylemler yapmak, onları hayata hazır edebilmek
  • Hikayelerimi uzatabilmek... Uzasın da uzasın, ta ki roman olsun



******



  • Kırmızı elbisemle Ahmet'le dillere destan dans edebilmek*



  • Kahve içmek
  • Kahve içerken kitap okumak, kitap sayfalarını kahve lekeleriyle doldurmak
  • Köpeklerden korkmamak, bilakis onlarla boğuşmak
  • Ressam olmak ya da olmamak ama kolayca çizebilmek, kağıt üzerinde rasgele akabilmek
  • Toptan korkmamak; hatta ve hatta duvar tenisi oynamak
  • Çocuklar için tasarladığım dev adamların çocukları-çocuklara dev masallar kitabımı tamamlamak
  • Düğün ve kına organizasyonu dükkanıma kapısından girebilmek
  • Kimsenin yapamadığı aşk filminin senaryosunu tamamlamak
  • Rachel Ray'ın buzdolabına sahip olmak(ya da Ahmetcim buzdolabımızı kaportacıda yeşile boyatsın)
  • Big Blue-derinlik sarhoşluğu etkisiyle denizi alttan seyretmek
  • Bir kere de bir yere geç kalmamak
  • Kabe'de sırt üstü yatıp semaya bakarak melek hışırtılarını dinlemek ve arza yolculuk isimli o muhteşem raksı seyretmek...


  • Gece olunca antika masasında oturan Ann Holloway gibi, sinematografik bir klişe tadında günce yazmak; hokkayla yazarken çıkan hışır hışır sesi duymak ve mest olmak...

*Resim Meltem Sözer'e aittir