5 Ocak 2009 Pazartesi

Reyhan'ın Eğlence Dünyası

Açalım pandoranın kutusunu, dökelim sırasıyla içindeki incileri bir bir;
bu kadar tembellik yetişir, uçma zamanı!
***
Hafta içi her gün 07:40 / 12:30 saatleri arasında Minik Yıldızlar
Reyhan'ın Eğlence Dünyasında buluşup
neler, neler yapıyor bir bilseniz?
Eylül ayında başlayan serüveni bir anda sunup, hava atmayı çok isterdim ama bu biraz zaman alacak.
Süpürgeli cadı dediysek o kadar da değil, sihirli güçlerimiz yok elbette.
Bundan sonra inşallah gün gün yayındayız!
Şimdilik karışık seçmeleri izleyeceksiniz:
***
Çılgın şapkalarla lokantada yemekteyiz.
Bazılarımız tabii ki çılgılıktan uzak, son derece havalı!

Lokantada köfte yerken köfte gibi olunabilir aman dikkat!


Başka bir zaman; kışa hazırlık çalışmalarımıza evcilik köşesindeki bebeklerimiz de dahil edildi; yazık üşümesinler...
Buzdan bardak, içlerinde ayran var. Bardaklar delindi, ayranlar akıyor,hemen bahçeye koşturuyoruz. Ayranlar içiliyor ve buzdan bardakları fırlatarak kırmaca başlıyor.
Ha sahi sizin hiç buzdan bardağınız olmuş muydu?
Bu kez buzdan bardaklarda meyve suyu var; hadi bakalım bardaklar erimeden, ikinci grup bahçeye fırlasın!


Sirke ile karbonatın birleşmesinden ne çıkar; evet gaz çıkar ve balonumuzu zahmetsizce, bizim ağzımızı bir karış açık bırakarak güzelce şişirir.

Besinler pişirilmeden yenir mi?
Peki her besin için aynı pişirme yöntemi mi uygulanır?
Hımmm taşmış, kabarmış, etrafa mis kokular dağıtan, ağızda dağılacak kadar yumuşak bir kek için ne yapmalıyız acaba?
Bu haldeyken keki, kimsenin yiyesi gelmedi:((

Evet evet içerisine karbondioksit gazı, yani kabartma tozu koymalıyız; tıpkı balon deneyindeki gibi!
Bazı yiyeceklerimizi gazlar sayesinde şapır şupurt yiyebilecek hale getiriyoruz.
Bu nefis görünümlü, ağzımızın suyunu akıtan bonibonlu-havuçlu-tarçınlı-cevizli kekimizi karbondioksit gazıyla yaptık; ayıptır söylemesi sonrasında da afiyetle, bir güzel yedik.

Gazları sıkışmış, çok kızgın bir yanardağın patlaması...Sınıfta derin bir sessizlik, şaşkınlık ve
"bir daha yapalım öğretmenim, bu deneyi hep yapalım öğretmenim" haykırışları...
iç ses: mutluluk bu olsa gerek:))

Kesilmiş elmayı havanın temasından nasıl koruruz; Berkant kocaman gözlerle incelemede!
Türkiye küçük bir ülke neticede öyle şıp diye bulunamıyor; iyice bir araştırmak gerek...

Havanın çekme gücü; Barış'ın ciğerleri o kadar güçlü ki pinpon topuyla beraber hepimizi hüp ettirip yutacak gibi...


Ekmek küfü; hımmm demek havanın ekmeğe değmemesi gerekiyormuş. Hemen anneme söyleyeyim!

Mini mini eller büyük bir titizlikle ve ciddiyetle mantı kapatıyor. Tabii bizimkilerin mantısı, Kayseri mantısından çok boşnak mantısına benziyor; bohça kadar, ama olsun! kendileri yapıyor, kendileri bayıla bayıla yiyor.


İşte böyle...
Yoruldum, bugünlük bu kadar yetişir.

Bizim için en önemli şey eğlenirken, kudururken ÖĞRENMEK!



Evet, hissediyorum!










6 yorum:

  1. Çok süüüüper yaaa.Devlet okulunda böyle eğitim...Özel okulda bile neredeyse yok.

    Öğrencilerin çok şanslı ve ileride sana duacı olacaklar bundan eminim.

    Yakında olsa kesin senin okula verirdim Enes i....

    YanıtlaSil
  2. bu yorum karşısında ekranın karşısında zıp zıp zıplayan kurbağacık görüldü, neden acaba?

    YanıtlaSil
  3. İlk deneyimimi Minik yıldızlar ve tabiki Reyhan öğretmenim sizinle yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum :) Umarım ilerde bende sizin gibi muhteşem bir öğretmen olurum.. :)

    YanıtlaSil
  4. uzunca bir dönemin ardından çok sağlıklı bir şekilde hazırladınız çocukları ilkokula size çok çok teşekkür ederiz.tuna sizi çok seviyor ve özlüyor

    YanıtlaSil
  5. Merhaba Hocam
    Etkinlikleriniz ve okulunuz çok güzel ama ismini yazmamışsınız merak ettim.İyi çalışmalar.

    YanıtlaSil
  6. Beyza sizi çoookkk özlüyor <3 o günlerini arıyor Reyhan Cadısına baktıkca duygulanıyor...bizde sizi çook seviyoruz..emeklerinize teşekkür ederiz...çook az kaldı okumayı öğrenince kendi yazacak inşallah.....2008-2009 'Minik Yıldızı' Beyza'

    YanıtlaSil

Reyhan Cadısı derler ki;