Uzuuun uzuuuun zaman oldu; belki de eski çamlar bardak oldu. Aman efendim, ne olmuş olabilir, fena hastalanan bilgisayarımız çalışmak için tık tık kabul etmiyorlar. Ben de teknolocik işlerden hiç anlamaz nato mermeri olaraktan öyle kalıverdi bizim günlük ortalıkta. Hızlı başladık, nefesimiz çabuk kesildi. Nazardandır efem nazardan... Ne diyelim! Bir hafta sonu annemlere uğradım, biraz foto yüklemesi yapayım dedim: Abimin bilgisayarı da sizlere ömür... Meğer bizim sınıftaki paşadaymış virüs. Abim beni kırmızı bültenle arattırıyor şimdi ((( Her şey çocuklar için oysa ki... Günlüğümüzü güncellemiyoruz diye bir şey yapmıyoruz zannedilmesin HAŞAA! Oooo neler neler yaptık; hangi birinden özetleri paylaşsak acabacığıma? Kelebek gibi uçtuk, yıldız gibi parladık, arı gibi soktuk veee bol bol partiler yaptık. İşte bu da mini mini hanımlar, küçücük beylerin elcağızlarıyla anneleriyle (Bülent Bey 289 ceviz ayıklayarak-bu tip işlemlerin sayısal değerini asla unutmaz kendileri-, tek yardım eden baba olarak tarihe geçmişti) yaptıkları leziz ikramlıkları! Eeee bir öğretmen olarak vazifemiz tabii, tadına bakıp-düşünce bildirmek! Nefiiiiis hem de nasıl nefiiiiis... Ellerinize sağlık bonibonlarım (Beğendiğimi söyleyip yediğimde, nasıl da mutlu oluyorlar... da 22 çocuktan birer parça da alsan ceviz adamın göbee gibi sallanmaya başlıyorsun ortalıkta cık cık cık)
Efem buyurunuz tatlılar, tuzlular; çeşit bol! İkram edemiyoruz ne yazık, sadece bakabiliyorsunuuuz! Herkes kendi tabağında, kendi ikram ediyor kendi yaptıklarını...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Reyhan Cadısı derler ki;